No exact translation found for مُكَوِّنٌ للعَظْم
Translate Turkish Arabic مُكَوِّنٌ للعَظْم
Turkish
Arabic
related Results
-
öğe (n.)more ...
-
parça (n.)more ...
-
eleman (n.)more ...
- more ...
-
kılçık (n.)more ...
- more ...
- more ...
- more ...
-
عَظم {ج عظَام}more ...
-
ululamak (v.)more ...
-
yükseltmek (v.)more ...
-
ehemmiyet (n.)more ...
-
ilik (n.)more ...
-
abartmak (v.)more ...
-
bağa (n.)more ...
- more ...
- more ...
- more ...
-
ilik (n.)more ...
- more ...
-
köprücük kemiği (n.)more ...
-
onarmak (v.)more ...
-
örs (n.)more ...
-
bağa (n.)more ...
Examples
-
Kemik kırmaya gelince, neigong, ölümcül saldırılar, bunların hiçbirini içermez..ذلك كلّ شيء ،المكان العظمي ،الطاقة الداخلية
-
Pekâlâ, Jenny, buraya gelip bize uyluk kemiğini gösterir misin?حسناً. (جيني)، هلاّ أتيتي الى هنا وأريتنا مكان عظم الفخذ؟
-
Yönetim kurulu odasının rahatsız edilmeden muhabbet edilebilecek iyi bir yer olduğunu düşünüyorum.ظننت ان المجلس هو مكان عظم للدردشة دون اي ازعاج
-
Geceyarısı bodruma indi ve... ...kemiklerin nerede olduğunu sordu.نزل الى السرداب في منتصف الليل و سألني أين مكان العظم
-
Gece yarısı bodruma geldi... ve nerede olduklarını sordu.نزل الى السرداب في منتصف الليل و سألني أين مكان العظم
-
Kendimi 1000 yıllık bir tapınağın zarafetini keşfetmiş... ...ve ortaya çıkarmış gibi hissettim.حتى أننى نسيت بحثى عن ويل لقد شعرت كأننى مستكشف أكتشف هذا المكان عظمة معابد منذ آلاف السنين
-
Burada kalamayız.دعني أعيد العظمة إلى مكانها
-
Birine paranoyak demenin bir yeri ve zamanı vardır.هنالك زمان ومكان لإتهام رجلٍ بجنون العظمة
-
Görünüşe göre bu tesisin son etten kemikten olma işçisini bulduk.إذاً، يبدو أننا قد وجدنا لهذا المصنع عاملهُ !الأخير المُكوَّن من العظم والأعصاب
-
Yarılan bölgedeki kemikte eksiklik var. Ölümden sonra kopmuş.ثمة إنعدام للكدمات على العظم عند مكان الجرح